AV. ESER ÇÖMLEKÇİOĞLU’NUN SAVUNDUĞU ELMALI DAVASINA BAKANLIKTAN YALANLAMA !

Çocuk tacizi konusu olduğunda hemen olaya müdahil olan Av Eser Çömlekçioğlu’nun iftira olduğunu bildiği halde sahip çıktığı davalardan biri de Elmalı Davası oldu. 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Derya Yanık’ın, yetkili bilirkişi raporlarının ve dosyada yer alan delillerin ortada büyük bir iftira olduğunu göstermesine rağmen Av. Eser Hanım “Doğrusunu ben bilirim” kafasıyla, bir takım uydurma çizimleri ve ses kayıtlarını öne sürerek Elmalı davasına sahip çıkmış ve Bakanlığı, Devleti, Savcılığı, Mahkemeleri gözünü kırpmadan suçlamıştır.

Oysaki Elmalı davasında, Türk halkı uydurma resimlerle provake edilip kandırılmaya çalışılmıştır. Bu durum tüm basında geniş çaplı yer almıştır:

“BAKAN YANIK’TAN YENİ ‘ELMALI DAVASI’ AÇIKLAMASI: ÇİZİMLER BU DOSYAYA AİT DEĞİL

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK, Elmalı davasıyla ilgili olarak,

“Maalesef bu tür konularda dezenformasyon metodu da işliyor. DAVAYLA İLGİLİ OLDUĞU SÖYLENEN BİRTAKIM SES KAYITLARI, YAZIŞMALAR, ÇİZİMLER BU DOSYAYA AİT DEĞİL.” dedi.

 Birtakım dezenformasyonlar var onlara dikkat etmek lazım. Bunlar adaleti tecelli ettiren şeyler değildir, bunlar adaleti sabote eden dezenformasyonlardır. O yüzden kamuoyunun önüne sunulan bilgilerin gerçekliğini de kontrol etmesini rica ediyorum.” (Cumhuriyet Gazetesi)

“BAKAN YANIK'TAN ÇOK ÖNEMLİ 'ELMALI DAVASI' AÇIKLAMASI! 'ÇİZİMLER BU DOSYAYA AİT DEĞİL'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TRT Haber'de soruları yanıtladı. Bakan Yanık, Türkiye'nin gündemine oturan 'Elmalı davası'ndaki sosyal medyada paylaşılan çizimlerle ilgili olarak, "DAVAYLA İLGİLİ OLDUĞU SÖYLENEN BİR TAKIM SES KAYITLARI, RESİMLER VE ÇİZİMLER BU DOSYAYA AİT DEĞİL. DEZENFORMASYONLARA DİKKAT ETMEK LAZIM" ifadelerini kullandı.” (Hürriyet Gazetesi)

Tüm delilleriyle iftira olduğu açığa çıkmasına rağmen göz göre göre iftiraları savunmaktan çekinmeyen Av. Eser Çömlekçioğlu, Adnan Oktar ve arkadaşlarının yargılandığı davada da yine aynı hukuksuzluklara imza atmıştır. 

Adnan Oktar’a peş peşe attırdıkları iftiralarla ve PARA VERİP ANLAŞARAK NE KONUŞACAĞINI ÖNCEDEN AYARLADIKLARI psikolog raporlarıyla davaya etki etmeye çalışmışlardır. Para karşılığında yönlendirilerek alınan psikolog raporlarını bilimsel delil gibi mahkemeye sunmuşlardır. 

Bir annenin hayatını karartmayı dahi göze alan Av. Eser Çömlekçioğlu, somut delilleri, anne D.Ç.’nin kendi anlatımlarını, komşularının, akrabalarının tanıklıklarını hiçe sayıp masum bir kadının cezaevinde travestilerin, katillerin, gaspçıların yanında hayatının harcanmasına göz yummaktadır.

Birçok psikolojik sorunu olan, defalarca kaldığı koruyucu ailelerin yanından kaçan S.M.V. ise Fırat Develioğlu tarafından korkutularak esir edilmiştir. Kadın satıcılığı, tehdit, şantaj, üst düzey kişilerle yakın olduğu yalanı ile kandırdığı kişiler üzerinden para kazanan Fırat Devellioğlu ünlü homoseksüelleri de evinde ağırlamaktadır. Gerçekleri söyleyeceği korkusuyla bu evde esir konuma gelen S.M.V.nin İran’da bulunan babasını dahi korkutarak kontrolü altına almıştır. 

Korkudan dışarı çıkamayacak hale gelen S.M.V. mecburen annesine ve Adnan Oktar’a iftira atmak zorunda bırakılmıştır. Fırat Devellioğlu aksini yapması halinde S.M.V.yi de tutuklatacağı şeklinde korkutmaktadır. İftira atmaya mecbur kalan S.M.V.’nin yalan ifadesi nedeniyle annesi D.Ç. TUTUKLANMIŞTIR.

Açıklamalarıyla çocukları da aileleri de aşağılayan, toplum içine çıkamayacak hale getiren Av. Eser Hanım yaşadığı travmayı herkese de yaşatmaya çalışmakta ve bundan psikolojik haz duymaktadır.

Elmalı davasında olduğu gibi Adnan Oktar davasında da iftiraları savunmaktan çekinmeyen Av. Eser Hanım 8 yaşında babasının tecavüzüne uğramanın yaşattığı travmadan dolayı her çocuğu tecavüze uğramış göstermekte, “mutlaka böyle olmalı” inancıyla masum insanların hapse girmesini sağlamaktadır. İnsanları tutuklamak için yapılan sahtekarlık yöntemlerinin aynısı Adnan Oktar ve arkadaşlarına da yapılmıştır. (Bir sonraki yazımızda Adnan Oktar davasına ait delilleri de yayınlayacağız.)

Tüm bunları yaparken savunduğunu öne sürdüğü çocuğun hayatını zerre kadar önemsememektedir.

Devamı gelecek…..